1. kütüphane görevlisi olmak istiyorum. hep istedim.
    şimdi de bir yolunu bulup yaptığım işi bırakıp kütüphaneci olmak istiyorum. yazın serin, kışın sıcak bir ortamda denize bakan ya da bakmayan, bir kütüphanede kaynayan çay ve kahve makinalarının arasında uyuyan, uyanan kitaplara baka baka uyuyan ve gözünü açtığında ilk kitapları gören, çocuklara gençlere kitabı sevdirmek için değişik etkinlikler yapan bir kütüphaneci olmak istiyorum.
    kitapçı dükkanım olsun isterdim ama o daha zor!
    sanki bu hayalin imkanı var da?
    sahi şimdiden sonra olur muyum?
  2. mesleğinizi çok iyi seçin demişti ada'm seminerde
    iyi seçilmemiş bir meslek sizi manen bir hapse sokar
    bir ömür o meslekle yaşamak zor olacak
    sanki yaşadığımız yerde sevdiğimiz işleri yapmak gibi lükslerimiz vardı
    sınavlar belirlemiyordu hayatı
    ben şanslı azınlıktaydım
    işimi seviyordum hala da seviyorum
    ama artık bir şeyler değişsin istiyorum
    her gün aynı olmasın istiyorum
    etrafımda gerçekten benim sevdiğim şeyleri seven, ortak zevklerimizin olduğu, en azından bir iki insan olsun konuşalım tartışalım, istiyorum.
  3. ben de bu arkadaşa katılıyorum; bu konudaki görüşlerinizi destekliyorum; haklı bence diye arkasında durduğum, doğru söyledikleri zaman desteklediğim ve gerektiği zaman aynısını benim için de yaparlar dediğim tüm eş dost ve arkadaşlarıma ne diyeceğimi bilmiyorum.
    içimde sadece inandığım doğruları savunmuş olmanın rahatlığı var.
    gerektiği yerde konuşmayıp arka planda yapacağınız tüm konuşmalar beni destekler mahiyette olsa bile gözümde küçülmeye devam edeceksiniz.
    timur'un karşısına tek çıkan nasreddin hoca gibi kalakalmaya alıştım ben.
    allah müstehakkınızı versin; ne diyeyim.???
  4. hastayım...
    ne biçim grip anlamadım. kemiklerim sızım sızım sızlıyor. burnum akmıyor. göz yuvalarım, eklem yerlerim ağrıyor.
    bence hayatlarının büyük bir bölümünü hasta olarak geçirenleri anlamak için hasta oluyoruz.
    ağrı kesicilerin etkisi geçer geçmez ağrılara gark olmak zor...
    hem hasta hem yalnızsanız o zaman aklınıza şairler, yazarlar hücum ediyor.
    bu şiiri hastalık zamanlarımda hep hatırlarım. insanlar ne derin acılar yaşıyor...

    kimsesizlik

    yıllardır bir kılıcım kapalı kında,
    kimsesizlik dört yanımda bir duvar gibi;
    mustaribim bu duvarın dış tarafında,
    şefkatına inandığım biri var gibi.
    sanıyorum saçlarımı okşuyor bir el,
    kıpırdamak istemiyor göz kapaklarım;
    yan odadan bir ince ses diyor gibi gel!
    ve hakikat bırakıyor hülyamı yarım.
    gözlerimde parıltısı bakır bir tasın,
    kulaklarım komşuların ayak sesinde;
    varsın yine bir yudum su veren olmasın,
    baş ucumda biri bana 'su yok' desin de!


    kemalettin kamu